Mittwoch, 22. Mai 2013

Cankurtaran



Aşk ne bir çırağın yırtık poşetinde, ne de bir esnafın veresiye defterinde... 
Üstad-ı muhteremiyim ben kalbinin! 
Zamanla yarışan saatler kadar esas, zamansız değişen rakamlar kadar sahtesin. 
Ölüme eşit cizgilerde okşadığım parmakların ve bir dumanlık sigara tütünüyle zehirlediğin ellerim. 
Siren seslerinin senfonik makamından seslenirken sana, gitmemeliydin... Cankurtaranındım ben senin!

inankdemir

Keine Kommentare:

Kommentar veröffentlichen